alma.

Bir ibne kendine ibne demez.

Sorunun cevabına gelince onlar da 1 saatte gider. :D

ense kökümden saçlarıma doğru bi ağrı var bi ağrı var, ulan ne ağrısı bu diye bi yoklayayım dedim, minnacık bi toparlak. sivilce başı zahir. vay arkadaş dedim bu ağrıyı sen bacaksız mı yapıyorsun tipine de bakmadan.


cevap: 1 saat. yol yürüme performanslarının senden farklı olduğunu sanmıyorum.

duyuruda harcama kendini ayrıca lacivert megane 1 sahiplerini küçümseme

Bu konuda izmir Bursa'dan açık ara ondedir derlerdi inanmazdim.
Doğruymuş.

Cevap: bir saatte gider.

o kazı çalışmaları yapan işçiler ibne diye laf attılar herhalde, onlara söylemiştir, senin içinden onu kız sandığını falan nereden bilecek? di mi ama :) ayrıca düşününce irite olmamış olman korkutmasın seni, homofobik değilsin demek ki, ne güzel.
cevap: sen oraya buraya bakına bakına, düşüne düşüne, ağır aksak gittiğin için onlar aynı yolu yarım saatte giderler.

bir takım ılıklıklar mevcut sanki sende de... ehehe.

bir saatte giderler.

kendine ibne diyen bi sürü ibne arkadaşım var la benim. derler yani öyle kompleks yapmazlar. bence 3 ibne 300 metreyi 3 saatte yürür hacı.

Yayıncın olayım, kitap çıkartmak ister misin delikanlı?

Duyuruda okuduğum en iyi duyuru, blogun varsa yolla.

Cevap:Sen bir saatte gittiysen, yerli bir ibne yarım saatte, 3 yerli ibne yine yarım saatte.

evde çalışmayan ne kadar elektronik alet varsa sök kurcala. ben çok eğleniyorum o işten. parçaları filan temizle vs vs. bazen çalışabiliyor o zaman çok mutlu oluyor insan :)

her şeyden önce çıplak gez. acayip bir farklılık yaratıyor bünyede. ama yakınlarda bornoz falan dursun. deprem olursa falan sarılırsın hemen :)

film serisi yap bence. üçleme falan. mesela lotr. on saat izlersin. süper oluyor.

Party hard

kumanda sol elde

gillette fusion power proglide
nivea hassas ciltler icin tıraş kremi
nivea balsam

jilet blu 2 (10lu paket alıyorum)
arko kokusuz jel.
krem kolonya vs kullanmıyorum.

bir süredir sinekkaydi tiras olmuyorum gerci ama, gillette mach 3 ve gillette'in o yesil renkli jelini kullaniyorum. tras sonrasi icin de düzenli kullandigim bir sey yok, neutrogena'nin yagli bi nemlendiricisi var, onu kullaniyorum bazen.

Derby samurai 3 bıçak.

nivea krem. (klasik mavi kutu)

Gilette blue2+arko berber sabunu+fırça

cevap: gilette fusion

olm sen türk müsün lan?
bu nasıl bir imla?

bicaki ne?
kulaniyorsunuz ne?
cremi ne?
kulaniyorsunuz ne ? (bunu 2 defa yazmışsın)

mach 3, traş sonrasında yüzüme bir şey sürmedim bugune kadar hiç

Arko tıraş sabunu, şu efsane kırmızı paketli olandan.
Ucuna jilet takılan metal tıraş bıçağı.
Limon kolonyası.

Ciddiyim.

gillette blue 2
gillette tıraş jeli

Iyi olsun da... mutlu olsun da. 20 gunluktu geldiginde, icemiyodu bebe sutunu. Serce parmagimi batirip emdirerek beslemistim. Mutlu olsun, iyi olsun baska sey istemem ki.

muhtemelen şuan sokakta üşüyor olabilir ya da aç olabilir herhangi bir sokak köpeği gibi takılıyor normal ortamını dönmüş biraz da tek başına ayakları üstünde durmayı öğrensin artık vadeniz dolmuş köpekte demir almış abartıcak büyyecek bişey yok milletin anası babası ölüyor.

evet biri sahiplenmiş olabilir. biz tem kenarında muhteşem bir dogo bulmuştuk. acayip uysaldı. saldırgan yetiştirilmemişti yani. günlerce orda tem kenarında beklediğini söyledi trafik polisleri. neyse. sonra onu sahiplendirdi arkadaşım. hem de taaa ingiltereye gitti ve çok mutlu (:

Su an oyle bi beddua ettim ki umarim tutmaz. Neyse...

sen iyi düşündükçe iyi olacaktır merak etme.

herkes istediğini söylüyor benim aklama gelenler bunlar neden beddua ediyorsun ki ?

Coban kopegi oldugu icin belki gelir diye umutlarim var. Ciksa gelse soyle bi gun. Gelmezse de iyi bakiliyo olsun.

Cunku.

@can arkadaş teselli istemiş, seninkisi yaraya tuz basmak. her duyuruya cevap yazmak zorunda değilsin.

tersleme yöntemi ile teselli etmek istedim :)

karı kızla yatıp kalkıyordur. senin gibi zibidilerle işi olmaz artık onun.

çoban köpeğiyse zaten insanlar "bu cins" diye alırlar evine. bakarlar. merak etme, iyidir. ama bu saatten sonra geri dönmez abi. mutlu olduğuna inan. zamanla hünün azalır.

kangallar akıllıdır, güçlüdür. eğer kaçırılmışsa bakımı yapılıyordur, eğer tek başınaysa yiyecek bir şeyler mutlaka bulur. kangallarda diğer köpeklerdeki "tripler" olmaz, zor koşullarda ötekilere nazaran daha güçlüdürler. hem kim bilir, bakarsın bir gün çıkıp yuvaya geri döner.

Kari kizla yatip kalkiyosa hic sasirmam. Keyif pezevengiydi zaten tam.

Birilerinin almis olmasi cok buyuk ihtimal de, dovustururler diye korkuyorum. Coban kopegi derken Alman coban kopegi degil, kangal kendisi.

En son opek surusune kadar takip etmistik, suruyle oynasiyodu, suru yanina yaklastirmadi bizi. Buyuk ihtimal bu esek herif kari kiz pesine suruye katildi, 70 kilo ve domuz gibi saglikli oldugu icin suru lideri oldu butun gun kariyla kizla keyif yapiyo hayvan herif. Evet evet kesin boyle. Gelir sikilinca.

nah gelir , senin gibi sümsükle işi olmaz , bir oraya bir buraya saplıyodur pembe pipisini. git ve kendine zarar ver şimdi çünkü değersizsin .

iyidir o.birileri bakıyodur ona.zaten zarar da veremezler mahveder o adamı :)

benim şapşal özgürlüğüne düşkün köpeğim kaçmıştı. köepk kedi mi ki kaçsın? hayır bi de kötü davransak, hayvan 1.5 sene sonra kaçtı

4 ay yoktu. bu arada babam aynı cins ama gözleri farklı bi köpeği aha bu topik diye sahiplendi. değil diyoruz adamı inandıramıyoruz. işte 4 ay sonra geri geldi sıpa. 2 ay sonra yine kaçtı ama. garip hayvan

ben photoshop'a atıp bakayım bir. belki vardır.

R: 61

G: 167

B: 36

belki bu dönüştürülebilir.

edit: hex;

3da724

soğanı küçük küçük doğra.
domatesin kabuğunu soy, doğra.
bir yemek kaşığı salçayı ve bir yemek kaşığı zeytinyağını tencereye koy.
tavukları küçük küçük doğra.

...

tencereye salçayı, zeytinyağını, domatesi koy. tuz koy. bir iki dakika karıştır. sonra tavukları dök. üstünü kapa. ara ara karıştır. suyunu çekince ye.

sote işte.

kuşbaşı doğra, zeytinyağında kavur. kavururken bol sarımsak ekle. suyunu çektikten sonra soya sosu ekle. soyu sosunu da çekmeye yakın krema koy altını kıs. krema baloncuk olmaya başlayınca altını kapat. kekik serp üstüne ve 5-10 dakika demlendir. sonra gümlet.

boyu posu tipi nasıl ? caps versin ona göre değerlendirelim.

daha genç olsa, 20-22 olsa daha iyi olur ama illa evlenilecekse evlenilebilir.

sen evlenmeyeceksen ben alabilirim panpa

bipolar kısmı dışında gayet iyi. çabuk sinirlenmesi birkaç yılda düzeltilir ilişkide. ancak bipolarlık ilerleyip "ilaçlarımı almıycam, sikerim lan" moduna girerse sakat.

ha bana sorsan ben evlenirim hacı.

gercekten varsa boyle bir kiz, bence de evlen.

Kiz kova burcu mu? Bipolar olma kismi cocuk sahibi olma asamasinda sorun olmayacaksa evlenilir.

bipolar ve iş tecrübesi kısmı dışında =25 yaşındaki ben :)
evlenrlir mi bilemiyorum onu erkekler bilir ama kız evlenmezse sonra kolay kolay evlenemez,o saflık- insanlara inanc ve iyi niyeti çok güzel kaybeder, akademik hayata/yahut kariyere adar kendini sonra da evlenecek adam yok benim etrafımda der = 30 yaşındaki ben :)

Beraber yaşamak bazılarınca önemli bir sorun olabilir ileride.

Aga sağı solu belli olmaz bu özgürlükçü kızların. Bi bakmışsın aklı başka yerlere kaymış. Özgür ya.. İstediğini yapabileceğine inanır. Yani kolayca senden vazgeçer, sende bağlandığınla kalırsın. Aman diyim dikkat et.

bipoları soğuk algınlığı gibi düşünmeyip. hayatoı etkileyen ciddi bir hastalık olarak bakarsak. ne zaman gerçek o ve hangisiyle evlenicem soruları döner

insanlar evlenme dese evlenmi
cek misin?

bu arada sehpa fx çok
yanlış düşünüyosun

bipolar bozukluk ve çalışma disiplinini kaybetmesi konusunda aynı ben ki bu.
dolayısıyla cevabım belli: kesinlikle derhal evlenilesi kız :p

bipolar bozuklugu olan biriyle evlenmezdim.

bu kızın burcu koç mu?

Bakımlı ve spor yapıyorsa bugünden tezi yok alırım.

boyu 1.70'ten uzunsa ben evlenmem, iliski de yasamam.

olur.

İlk paragrafta yazdıklarını hemen hemen her kız düşünür, çok spesifik şeyler değil. Ancak bu düşünceleri pratiğe dökmek birçok kız için çok zordur. Nereden biliyorsun dersen, kendimden. =)

İkinci paragrafta yazdıklarına da dayanarak ilk paragraftaki güzel özellikler sadece düşüncede kalırmış, pratikte gerçekleşemezmiş gibi geliyor bana.

Önceden bir sürü kişinin dediği gibi, erkek sabırlıysa ve kızı da seviyorsa bu ilişki yürüyebilir. Ancak o durumda bile yürümeme ihtimali var. Sürekli iniş çıkışlı bir ilişkiye en aşık adam bile katlanamayabilir.

Bence sadece seviyor olma, iyi anlaşabilme gibi kriterler bu durumda belirleyici olamıyor çok, çünkü bipolar bozukluk diye bir gerçek var. Yakınımdaki bir insanın yıllardır yaşadığı bir rahatsızlık olduğu için az çok biliyorum. Asla bipolar bozukluğu olanlardan arkanıza bakarak kaçın demiyorum ama, herkesin harcı değil bu durumu hem de "evlilik" gibi bir müessesenin içinde idare edebilmek.

Bence de olabiliyorsa evlenmeden önce uzunca süre flört edilsin, hatta mümkünse birlikte yaşansın. O kişinin de, bipolar bozukluk denen şeyin de her türlü aşaması, geçişi, olayı iyice deneyimlensin, bilinsin. Öyle karar verilsin.

e bu kız benim ama yaşlar tutmuyor neyse soruna gelince evlenilir hastalığına gelince sevgililik durumunda bir küsüp bir barışma durumları çok olabilir ama evlenince böyle bir şey yapmaz bence evlenin

bu tip kıza ölen çok. her türlü çıkar karşısına doğru düzgün bir insan.

2.5 senedir bipolar bozukluk hastası biriyle beraberim. Hastalığının ciddiyetinin farkındaysa ve ilaçlarını alıyorsa, evlenecek kişi de anlayışlıysa yürütülebilir ama zor bir durum.

Onun dışında süper bir insanmış bence. Erkek olsam direk evlenirim. Çok netim bu konuda.

Not: Bipolar olduğu için çabuk sinirlenmesi, demoralize olması düzelmez büyük ihtimal. İlaçlar olmasa çok ciddi boyutlara ulaşabilecek duygulanım bozuklukları anca bu seviyeye inmiş işte.

Cevap: Süper arkadaş, sıkıntılı eş.

Git gelli ruhsal sıkıntılı birini eş seçmek büyük sorumluluktur. Sinirleri çekilmiş, sakin, psikolog fıtratlı, neyle karşılaştığının farkında olan biri olmanız lâzım. Bipolar olduğunu bilmek bipolar bir eşle ömür sürebileceğiniz anlamına gelmez. Bu sıkıntılar çünkü sizi olduğu kadar sıkıntıyı çekeni de yıpratır.

Karakteri cici olabilir, ama yaşadıkları 24 saati bir arada geçirmeyi zul kılar hale getirebilir. Gerçi gönlünüz aldıysa o haltı yersiniz, ondan da kaçış yok.

mesaj attım. duyuruyu silme. (link attım)

selamlar, bana mı seslendiniz acaba?

"bazı"ysa söylenir. ama komple o hale geldiyse ilişki, o yola giden kimse geri dönmedi dostum.

geçmiş olsun.

"bana tontitom demen hoşuma gitmiyor."

sevgilim söylediğin bazı sevgi sözcüklerine uyuz
oluyorum ve uzatmandan dolayı içim cıvık cıvık
oluyor. Please stop it. Okey?

"bebeğim" bence çok masum ve güzel bir hitap şekli idi. gerizekalı "bebişim" demeye başladı. olur olmaz her yerde, apartman boşluğunda, ofise ziyarete geldiği nadir zamanlarda, başbaşa, telefonda, arkadaş ortamında, heryerde... bir sevgi hitabı olarak da değil sanki ismim 'bebişim'.

sabrettim, biraz dalga geçtim, anlamadı. 'bu lafı bir sen bir de burhan abi söyledi' dedim gene olmadı.

ayrıldık sonunda, canım baya yandı ama bebiş olmaktan kurtuldum. bir de kedi çağırır gibi arka arkaya "bebiş bebiş bebiiiş" derdi.

şu anda uyuz oldum, içim cıvık cıvık...

Bir doktora git.

eh yani, eğer sıkınca patlayacak cinstense penseyle sık patlat.

ama deneyimlerimden yola çıkara diyebilirim ki bir gün bekle. bir gün sonra patlayacak kıvama geliyor. o zaman o hazzı yaşarsın.

Asıl onu patlatmaman lazım.

ben ettim sen etme ben de dün epey uğraştım şimdi yanağımda koca bir yara ile dolaşıyorum :(

olm manyak mısın. sıcak suyla ovala orayı uzun süre. sonra ara sıra yine ovala hafif bastırarak. dağılır o içerde yavaş yavaş. patlatmana gerek kalmaz. illa patlatıcam diyosan alırsın neşteri 1-2 cm kesersin, alırsın içerideki irini. ama ne gerek var?

açıkçası, herhangi biteknoloji mağazasına git en uygununu al,
ama şöyle demiş olsaydın, ".... teknolojidüşkünüm, bnm gibitlfumda ilerideolacak, bekleyebilirimfiyatı için..." tarzı,
sanki samsung un türkiyeceo suymuşgibi azcık sabret haziran da galaxys4 alırsın derdim.

lumia 620

750 tl. mis.

-1 gb ram önemli.ona göre hareket edin.
-açık kaynak düşkünüyseniz (firefox gibi) android işletim sistemini öneririm.
-multimedya güçlü olsun derseniz htcler iyi.kamera müzik olarak.
-şarjı 1 gün olarak baştan kabullenin.ya da yurt dışı bağlantınız varsa razr maxx getirtin.(s3'e de büyük batarya geliyo 3000mahlık)

bütçe ne kadar

htc al bi tane veya samsun galaxy 3s mi ne o güzeldi baya..

taşak geçiyordur bence. o kadar uzun tırnak olmaz ki? varsa da zaten götüne girsin o gitar sapı.

tırnağı komple söküp kullanıyordur. acıya dayanabiliyorsan teorik olarak işlevsel olabilir :)

Ama yapanın kafasına...

güllüoğlu

Güllüoğlu +1. kesinlikle

yoklukta hacı sayid de gider. ama yoklukta!

mado caddebostan gayet iyi.

karaköy güllüoğlu

köşkeroğlu güllüoğlundan daha iyi bir baklavacı bence. karaköy güllüuoğlu'un arkasındaki sokakta hemen.

böbreğin tekini bıraksalar bari :(

nabza göre şerbet dostum, ortama ayak uyduracaksın hepsi bu, sokulursa sevgilinden ayrıldınmı diyede sorarsın,
aman bişiy falan içiyin deme :)

Napolyon gibi ol, saldır ve fethet (saldır mecazi bir terim, koli bandı, ilaçlı gazoz ve iple gitme sakın!)

ruslarla ilgili nicole kidman'ın bir filmi vardı. kız ve erkek arkadaşları erkek avlayıp soyuyorlardı tehdit ediyorlardı. bilmediğin yerlerde çok zıplama derim. adamı gitar yapıp çalarlar valla.

Telefonunu ver de arayalim bari seni. Pek guvenilir gelmedi bana ingilizce bilen bu rus kizi.

bence git. ama yarım saate kalk. pek de bir şey içme.

amerika başkanı dahil herkese haber ver. rus mafyalarının eline düşersen sınır ötesi operasyona hazır olsunlar.

git keyifli vakit geçirmeye çalış abartma
çok kafana takıldıysa tanıdığın birine nereye gittiğini vs anlat senden belli zaman ses çıkmazsa arasın birilerini

ama bence bişey olmaz rahat ol.

bence bi bok olmaz git ve tadını çıkar.

"arkadaşlarımızın sevgilileri olunca mesafe koyarız."

koy o zaman. amsalak olma.

böbrekler yerinde mi, haber ver pls

99 senesinde moskovada ruya gibi 1 ay gecirdim. yas 19. Haftada 2-3 defa internetten kizlarla tanistim sabahlara kadar eve girmedim vs. Simdi diyorum ulan ne manyakmisim, ya bobrekleri vereydik birilerine. Neyseki olmadi ama rus kizlari acayip misafirperver, hepsinin evinde(uni. ogrencisi) yattim kalktim, yedirdiler icirdiler, gezdirdiler, inanilmaz. Bu kizinda oyle olma ihtimali var ama sen yinede dikkatli ol birine haber birak nereye gittigine dair ve kizi arastir ne is yapar nerde okur falan.

@sfist hacı adam keyif sigarasını yakıp söndürdü sen daha neler diyon.

ne keyif sigarası adam haber olmuş: www.hurriyet.com.tr

Yaşıyorum yahu:))

Bir şey olmadı. Tek öğrendiğim şey, bu coğrafyada net olacaksın. Öpmek mi istiyorsun? Öpeceksin. Yok kız sinyal vermiş falan beklersen kız gidiyor.

henuz ellerinde olmayan veriler, ellerinde olan verileri kullanarak ulasmasi cok guc veriler degilmis gibi geldi bana. hatta, tam da bu nedenle sadece ehliyetini kimlik olarak vermeni kabul etmislerdir diye dusundurdu bana. konsolosluga bir maile bakar sanki?

bu tip bir sey tecrube etmedim ama, ben olsam ileride vize alamamaya kadar gidebilecek bu kadar kritik bir seyi riske etmezdim. bir de, baska ulke olsa yine bosver derdim ama, mevzu bahis yer amerika. yine de sen bilirsin elbet.

bence bilgilerine rahatlıkla ulaşabilirler. ödemezsen sıkıntı olur bence de.

ileride problem olur. background check'lerde oncelikli olarak isim, sonrasinda ise dogum tarihi uzerinden gidiyorlar. mesela calistigim firmada bir kac kisinin ismi marijuana saticisi olarak cikti. adamin dogum tarihi ile de karsilastirinca bunun o kisi olmadigi anlasildi vs. ayni sekilde background check'lerde trafik cezalari falan da cikiyor, o acidan bunun tespit edilebilecegini dusunuyorum.

ode, kurtul.

work and travel'la giden arkadaşım sokakta içki içtiği için ceza yedi, tr'ye dönüşünden 1 gün önce de mahkemesi vardı

şöyle ki isim/soyisimden seni çok rahat bulurlar, sadece amerika'da sicilli değil, genel olarak sicilli olursun. he belki önemli bir suç değil ama cezanı ödememişsin, neden dolayı olduğu öenmli değil. hele ki amerika'da bu tarz şeylere çok önem verilir, 103 dolar dandik bi ceza demezler, adam anarşist derler

4 durak için bilet basmamışsın 103 dolar ödemek zorundasın, 103 dolar ödemezsen ne olur bi de onu düşün

bibok olmaz ödeme aq , amerika 103 dolar için peşine adalet sistemini mi takacak.

sacmalamayın , ilerde en fazla vize aldığınızda sizden bu cezayı da talep ederler farkederlerse o kadar.

hiçbişey olmaz. ödeme !

Öde. Bu çok büyük bir gösterge devlet için. Vaktinde borcu varmış, ödememiş. Gelmesin derler.

ayrıca gerçekten seni bulamayacaklarını mı düşünüyorsun ismin soyismin varken? Abd'de a şehrinde yaşayan x y adında kaç kişi var sence? Çat diye öğrenirler.

...

bundan sonrasında biraz sitem edeceğim: yahu gitmişsin oraya daha yeni ve hemen bir çakallıklar, beleşe kaçmalar. Sonra biz milletçe kotu biliniyoruz. Ya neyse tamam yaa.

.

valla ben banka hesabimi kapattirmadan geldim amerikadan, isletim ucreti diye 40 dolar kesmisler hesabim eksiye dusmus. basima bi ton is acildi ode kurtul.
edit: bu tarz bir olay yuzunden pasaportuna 10 yil amerikaya giremez damgasi yiyen arkadasim var bir de. okulu falan yarim kaldi cocugun.

sakın ödeme. hiçbir şey olmaz. benim arkadaşımamerikada okurken kredi kartı borcunu ödemiyor. kıza geçen sene yeşil kart çıktı ve tekrar amerikaya gitti. ne konsoloslukta ne de amerikaya girerken hiç kimse o konuyu sormamış bile.. sakın ödeme paran cebinde kalsın.

yakın bir şey dönem dönem bende de olur, mesela bi çocuğun çok güzel piyano çaldığını göreyim gözlerim doluyor direkt. örnekleri o kadar çok ki birinn bir şeye mutlu olduğunu göreyim, sevdiğim bi şarkıyı birinin çok güzel söylediğini duyayım falan... küçükken ben de odam kireç tutmuyor türküsüne daha 3-4 yaşındayken ağlıyordum düşün o kafayı. büyüdükçe geçiyor diyordum ama bence geçmiyor, büyüdükçe sadece kendine öyle olmaman gerektiğini öğretiyorsun sanırım ama aslında hala duygusalsın.

Dipte derin bir depresyon var gibi sanki. Yani birkaç seans psikologa gltsen sanki böğüre böğüre dertlerini anlatacaksın gibi. Uzman yardımını düşün...

duygularınızı bastırdığınız için patlak veriyor bir noktada. telaşlanacak bir şey yok, kimin ne dediğini siklemeden rahat rahat duygularınızı gösterin.

aynısı bende de var. yazdıklarını okurken salya sümük oldum misal. kendimdeki bu durumu senin kadar güzel tanımlayamamıştım hiç: "hiç bir ağlamaya benzemiyor. çünkü içimdeki duyguya tam olarak bir şey diyemiyorum. ama gözlerimden çok sıcak ve çok miktarda yaş akmaya başlıyor." bazen böyle otobüste giderken gözlerinde samimiyet gördüğüm yaşlı insanları veya çocukları görünce tutamıyorum kendimi. yalnız hiç de farklı bişey yapmıyolar bu insanlar; mesela kaldırım kenarında bekliyor, ama o görüntü bile bana dokunuyor. veya aynen dediğin gibi insanların bişeye heyecanla emek verdiklerini görmek/hatırlamak da.. gerçi kendimdeki durumu hiç tuhaf karşılamadım, benim de yapım böyle diye düşünüyordum hep. manyaklık değil (haayııırr ben deli değilim!!), insanlar çeşit çeşit :)

Cevap için Teşekkürler ben buğday muğday yemem valla. Yarın döner yerim artık.

evet. doner kesmez iskender ye. neyse bisey demiyorum.

sen yemek nasip olmasın diye dua et lan önce. dümbük. millete ne senin yemek tercihinden

Tamam o zaman siz de ömrünüzün geri kalanını buğday, hoşaf yiyerek geçirin.

Çanakkale Savaşı'nda şehit düşen atalarımızın tamamına yakını cepheye katıldıktan sonraki ömürlerinin geri kalanını buğday hoşaf yiyerek geçirdi. Yarın zıkkımlanırken bunu düşün yeter sana.

ulan size ne adamın ne yediğinden. çanakkale şehitlerinin ayağında da ayakkabı yoktu, yalınayak mı gideceksiniz her yere yarın?

bırakın şekilciliği artık be. ülkenin ağzına sıçmışlar ses çıkaran yok, "buğday yemem" diyene vatanseverlik taslıyorlar. bsg bi zahmet

ye dönerini kardeşi. buradaki şekilcilere de takılma sen. sanki sen buğday yiyince ülke refaha kavuşacak. adamlara bak.

bu bir anma, bu bir birliktelik. şekilci diyenler katogorize etmeyin kimseyi

gel ben ısmarlıycam sana dürüm kol gibi.

bu bir anma değil saçma bir dayatma. anma fatiha ile olur. o da inancın varsa.

+1 @lancelot du lac gerçekten bizi savaş değil şekilcilik öldürecek.

sadece kayda geçsin diye söylüyorum, ben de ateistim. müslüman olsaydım fatiha okurdum, katolik olsam ne yapardım bilmiyorum. aç olsaydım o yemeği yemezdim, ondan eminim bak.

buğday yemek istemediğim için bi kaç küfürlü mesaj aldım. tavuk döner yedim ben. çok da güzeldi valla :) at mıyım ben buğday yiyecem.

beyindedir hacı.

beyin nakli yaparsan beynin sahibi vücudun yeni sahibi olur. vücut sadece ona hizmet eder. iş beyinde bitiyor yani. beyin bedava.

beyindedir. kafası kopan kişinin bir iki saniye de olsa bilincinin yerinde olacağını düşünüyorum.

beyninin yarısı alınmış hala yaşayan örnekleri düşününce de beynin tamamı değil de, belli bir yerinde olabilir.

douchebag işte tam bende bunu diyorum. beynin bir bölümü alınan ya da kaybedilen insanlar var. acaba loblardan çok beyincik midir bilinç merkezi?

bilinç gittiğinde merkezi sinir sistemi çalışmaya devam ederken etraftan gelen uyaranlara kapalı olmasını geç; hiç bir şey hatırlamak ve hatta rüya bile görmekten uzak olan bilinç nereye bağlı kalıyor? mekanizması nereye bağlı? bilinç istenince kapatılan bir şey de değil.

eğer bilinç bizi biz yapan şey ise, onu çalıştıran; açan veya kapayan biz değilsek tam olarak bağımsız da değiliz öyle mi oluyor?

Beyinde falan değildir, nerede olduğu konusunda araştırmalar yapılıyor ama kesin bir şey yok. Bilinçaltının ne olduğu bile tam çözülememişken nerede olduğunun çözülmesi şu an için mümkün değil.

insan bilinci bir hipoteze göre vücudun tamamındadır. hipotezin adı "somatik işaretleyici hipotezi". öne süren ya da toparlayıp yekpare hale getiren antonio damasio.
beynin en ilkel kısımlarından en modern kısmına kadar tamamının hayat algımızda karar hakkı var, az ya da çok tüm beyin bir işe yarıyor. bazı bağlantıların tahribatı ya da bazı bölgelere inme inmesi karakteri tuhaf istikametlere sokabiliyor. damasio ayrıca buna vücudun kalanını katmayı da öneriyor. vücudun tepkilerini beynin yorumlaması utanma, sevinç, aşık olma vb insani (aslında hayvani) duygu tecrübelerini yaşamanı sağlıyor. bir beyni alıp kalibre olmadığı bir bedene koymak ters tepki verebilir gibi bir yorum getirebiliriz buradan. tabii olmaz öyle şey şimdiki teknikle. ama varsayalım oldu, o yeni bedenin tepkileri insanı farklı duygu tecrübelerine götürüse karakteri belirleyen şey, en basitinden utanma hissinin bir yan etkisi gibi düşündüğümüz ter basması (aslında utanma hissinin temel bileşenidir somatik işaretleme tezine göre), yeni vücutta diğerine göre aşırı farklıysa utanmaz ya da aşırı utangaç hale çevirebilir karakteri, diyorlar. ben onların yalancısıyım.

insanda bilincin beyinde oldugu 30 yildan fazladir net olarak biliniyor. bencesi sizcesi falan yok yani bu cok net bir sey. cerebral korteksin gelismislik durumuna gore ortaya cikan bir sey bilinc ve empati.

21 gram deneyine dair araştırma yapılırsa, pek sağlıklı bir deney olmadığı anlaşılabilir. zaten elenor'un kendisi de 21 gram olduğu iddia edilen diye belirtmiş. onun dışında elenor'un yazdığı ilk 3 paragrafa genel olarak katılıyorum.

beyindedir, beyin naklolursa o bilinç naklolur tabi bunlar teori ispatlamak için yapabilmek lazım. sonuçta senin bilinç dediğin şey beyindeki sinapsların elektrik iletimi. Şu an hakim olan paradigmaya göre beyin ve vucut birbirine paraleldir, birbirlerini biyolojik ve buna bağlı olarak psikolojik olarak etkilerler ama zaten bu süreçleri yöneten de beyindir.

beynin bi kısmı alındığı halde yaşayan insanlara gelince, işlev bozukluğu olup olmaması alınan bölgeye bağlı, cortex bütün halinde çalışıyor ama aynı zamanda özelleşmiş bölgeler var bazı durumlarda biri diğerinin görevini üstlenebiliyor ya da tüm korteks yapıyo.

öncelikle sinir sisteminin evrimine bakmanız gerekiyor ki burada canlıların sinir sistemi geliştirmeden önce enzimleri geliştirdiğini görebiliyoruz. volvox denilen yaşam formları var mesela çok hücreliye geçiş, onlarda yönetim enzimler üzerinden hallediliyor. canlı daha da gelişmeye başladığından enzimler yetersiz kalıyor çünkü enzimler salgılanır, her tarafa yayılır sonra ilgili kısıma ulaştığında işlem yapılır. bu biraz hantal bir süreç. çok hücrelilerde gelişim sırasında enzimin artık yetmediği durumda bazı hücreler farklılaşıp sinir hücrelerini meydana getiriyorlar. iletimler sinirler yoluyla yapılmaya başlanıyor.

ikinci olarak da canlılara gelişmişlik düzeylerine göre bakabiliriz. beynimizi yaşayan bir fosil olarak düşünün. kümülatif bir biçimde gelişen bir sinir sistemi görülüyor canlılarda. buna şöyle bir örnek verebiliriz. sürüngenlerin beyinlerinin açlık, susuzluk, kovalama, kaçma, üreme gibi temel dürtülere sahip olduğu görülebiliyor. bizim beynimizde de bu görevleri yerine getiren bir bölge var, hipotalamus. sürüngenlerin beyni bundan daha gelişkin değil diyebiliriz. yani duygu ve düşünce diye bir şey tam anlamıyla yok. daha gelişmiş canlıların beyninde limbik Sistem denile üst bölge görülmekte. işte bölgeye sahip olan hayvanları incelediğimizde, dürtülerin kontrol altında tutulmaya, filitreden geçirilmeye başlandığını görüyoruz. bu evreden itibaren, canlı hissetmeye, öğrenmeye, hafızalamaya başlıyor. daha üst tabakada ise çok daha gelişmiş bir yapı olan, daha iyi iletişim kurmayı vs sağlayan beyin korteksi sosyal zekayı oluşturmaya başlıyor. insanda bu beyin korteksi dediğimiz bölge oldukça büyük. memelilerde en büyük beyin korteksine sahip olan maymununkilerin 3-4 katı kadar. ayrıca bu sistemler arasında hiyeraşik bir yapı var. gitgide nitelikçe daha gelişmiş olan üst merkezler oluşup alt merkezlerin kontrol altına alındığı bir süreç...

daha da uzatmamak adına; bu cerebral cortex'in gelişmişlik düzeyine göre, farkındalık oluşuyor. mesela bazı maymun türleri kendilerini aynada tanıyabiliyorlar. soyutlama yetenekleri az da olsa var. insanda bu soyutlama yeteneği çok üst düzeyde. (maymun ile insan arasındaki alet yapım farkları da bundan kaynaklanıyor. maymun eline geçirdiği aleti kullanıyor (taşla hindistan cevizini kırıyor) veya az bir soyut düşünceyle kısmi değişiklikler yapabiliyor. fakat insan sivri bir şey yapacaksa mesela o şeyin görüntüsünü kafasında oluşturup, taşı isteğine göre yontabiliyor. şuradan vurursam şu şekli alır diyor. maymun bunu yaparken, şuradan vurursam böyle olur demiyor. vuruyor işte kırıyor. parçaları deniyor.)

sinir ağı tüm vücutta fakat bilinç beyinin üst bölgelerinde oluşmakta. diğer canlılara da baktığımızda çıkan sonuç bu. her bölgenin kendine göre görevleri var. bilinç tüm vücuttaki sinir ağına yayılmış olsaydı, hawking gibi %99 felçli kişilerin farkındalıklarında azalmalar görülmesi gerekirdi diye düşünüyorum.

haliyle; ruh diye bir şey yok. ruh bir çıkarım değil, açıklayamadığımız bir şey için kullandığımız bir kelime sadece.

Ogrenci icin olduguna gore ucretiz ve reklamsiz olmasi.

pratik olsun abi. elli kere tıklamayalım yapacağı iş için.

sadelik, doğru font kullanımı, doğru renk kullanımı

Kullanmak için bir sebebim olması lazım :)

rome, game of thrones (fantastik ama çok gideri var).

game of thrones

spartacus

blog.zap2it.com
Supernatural

vektorelcizim.net

pixel art falan değilse eğer, daha iyi bir versiyonunu yükleyin ki yorum yapabilelim. 1 mp bu... bir de ne için yapıldı bu logo?

"resimdeki her piksel için 1 lira alacak olsaydım sadece 20 liram olurdu."

acayip hayvanlara benziysen

font güzel ama okunmuyor
kuş çok büyük ve yakın genel bir proporsiyon hatası var.
değişik alternatif duruşları çalışmak renksiz halini görmek gerek.
logo çalışırken ilk önce renksiz üstünden gidersen rahat edersin.

bence değil.

ayrıca birazz etrafında boşluk bırak ney layn bu. 300 dpi cmyk çalış.

acayip gözüküyo hatta gözükmuyo ne desem yalan olur

komik duruyor.

Tamam büyüğünü de koydum

kanka, yazıyı ve görseli aynı desenlerle yapma. ya yazı sade olsun ya da desen siluet olsun. bence ikincisi hatta.

kötü
komik olmuş
art niyetli söylemedim hakikaten beğenmedim.

rengi bok rengi, bok gibi, rengini de değiştir

oi49.tinypic.com

edit: asdfghjklş. linkin çalışmadığını anlamayıp, çıkan şeye photoshop yapmışım lan asdfghjklş. ahahah hayatımın en süper failidir bu. caps alın amk. ben de diyordum bunun renkleri soluk olsa ne yazar diye asdfghjkl.

i47.tinypic.com

hmm

al panpa
oi47.tinypic.com

İnşaat makinelerini izleme pozisyonunda izliyor millet.Son vay efendim biz şöyle güzel toplumuz,böyle yardım sever milletiz,Avrupa'da yolda ölsen kimse dönüp bakmaz falan diye geyik yaparız.

@tescillimarka dövmek zorunda değilsin ki abi.ordan 2-3 kişi çıkar tutar adamı yapma bilader diye,sonra polisi arar biri,polis gelince basar giderler ordan,bir bok da olmaz.

pardon siz gerizekalı mısınız? wikipedia'da daha dün 2 milyon yazar hastanelik oldu, dövdüğü adamın sevgilisini mahkemeye verdikleri için. geçen ben bi arkadaşın kemiklerini kırıyorum, dişime koçan kaçmış, sarsılarak uyanmışım.

( mesa +1 )

o etraftaki erkeklerin aklından geçenler çok büyük ihtimalle şunlar; "ben olaya girersem şimdi kavga ederim, ya dayak yer ya da belki biraz atarım ama ikisi de işime gelmez, gömleğim falan yırtılır, hem izleyeyim daha zevkli eve gidince etrafımdakilere anlatırım."
ya da "polisi arardım ama şimdi laf anlatıcam bir sürü, hem adamın karısı/kız kardeşi yani 'malı' değil mi ister döver ister sever."
hayattan soğudum sabah sabah.

darknum

evet devlet zaten anında oraya gidebilir di mi? yani "nasılsa devlet gelecek" diye beş dakika bekleyelim o zaman. o beş dakikada kadının anası mı sikilmiş, burnu mu parçalanmış, hiç önemli değil... tiksiniyorum sizin gibilerden.

orada bir allah'ın kulu bir sikim yapmıyorlar çünkü korkuyorlar. bu kadar basit. dikkat ettiniz mi bilmiyorum, bir kadını döven ya da kadına bağıran erkekten diğer erkekler çok korkarlar. sebebini bilmiyorum. bana da oluyor. ama bu döven adamın ağzına sıçmamı engellemiyor.

devlet ilgilenir diyenlerin annesini, sevgilisini falan biri döverken görürüm.

şu da var: eğer o kalabalıkta biri o herife "sen nabıyon lan kadına vurmak erkeklik mi korkak piç" deyip yapıştırsaydı tokadı, oradaki elli kişi anında kadını döven herife çullanır ve linç ederdi. ama kimse sesini çıkaramadığı için, toplumsal bir beraberlik de olmadı.

orospu da olsa, hırsız da olsa, en boktan işi de yapmış olsa, şu görüntü özenle işlenmiş sanat eseri gibi arkadaş. İçim parçalandı. O kızın beni kesecekler diye bağırması...

kanka bunlardan biri zaten default olarak aşağıda olmuyor mu? bu yaşıma kadar yanlış mı yaşamışım lan? o.O

normal. yani biri diğerine göre biraz daha aşağıda/yukarıda ve küçük durur.

küçüklüğünü bilmem de birinin yukarda olması normal.

dostum soldaki daha asagida olur zaten, bi sorun yok. buyuklugune gelince de leblebi kadar degilse onda da sorun yok.

normal o.
25 yaşından sonra taşşaklarıyla tanışmış adam ya :)

Senin yas tutmuyor yalniz bu duyuruyu okumaya. Nasil yazdin?

yan yana olsa oturduğunda iki testis birbirini sıkıştırır.

mikrodalga

mikrodalga.

minifırın

aynı tipte bir evde yaşıyorum, mikrodalga fırınım yok. ara sıra olsaydı da şunu ocakta ısıtmak yerine iki çevirseydim ısınsaydı dediğim zamanlar da oluyor ama fırını mikrodalgaya ihtiyaç duyduğumdan daha çok kullanıyorum. ha ama sen ekmek pişirmeyip kek yapmayacaksan o zaman pek anlamı olmaz tabii.

mini fırın tabii ki. Mikrodalga sadece ısıtmaya ve birkaç dandik aperatif hazırlamaya yarıyor. Tavuk, et, balık, patates vs. bir sürü şeyi hiçbir hazırlık yapmadan fırına atar yemek yaparsın. Ocakta yemek hazırlamaktan çok daha kolay.

mikrodalga güzel bir teknoloji ama kullanım alanları çok dar.

Minifırın. Pratik yemek ve abur cubur yapım makinası.

kesinlikle minifırın,
bende mikrodalga da var kullanmıyorum bile, genelde yaptığım yemek bitiyo zaten he kalırsada ertesi günde hemen bi tavada ısıtıveriyorum, mikrodalganın varlığını bile unutuyorum evde.

minifırın.

mikrodalga almak yerine paranı sokağa at inan daha çok işe yarar. fırın yemeği kadar kolay birşey yoktur, herşeyi yapabilirsin, ısıtırsın vs. ama mikrodalgada anca çözdürürsün birazdaha iyiyse dandik bir ızgarası olur o da pek verimli olmaz mikrodalganın tehlikeli bir pişirme yöntemi olması da cabası.. mini fırın alın en iyisi.

hem ızgara, hem mikrodalga, hem de bildiğimiz fırın olarak çalışan fırınlara bakabilirsin. pek büyük de değiller.

hayır kesinlikle haklısın. hadi eşyaları geçtim de telefon nedir? ayrıca dikkatli olun yakalayın elemanı sıçın ağzına

Titizlikle telefon karıştırmaya sinirlenmenin alakası yok, bence her türlü bulun ve şikayet edin. Dövmeyin tabii, durum aleyhinize olur.

döve döve öldürün ibneyi.

27 ya da 28 yaşında

telefonlara yazılımlar var artık: yanlış şifre girince ön kamera ile fotoğraf çekiyor çaktırmadan. onu kur telefonuna. ortaya çıkar. ve gidip şikayet et. sakın vurma. haklıyken haksız olursun.

temizlikçilerin yapmadığından emin misin? belirli aralıklarla demişsin, ben de temizlikçiler masamı allak bullak ettiği için kızdım ve artık çıkarken masamın üzerine not bırakıyorum, eşyaların yerini değiştirmeyin diye.

çok hızlı yürüyorsun deme. onun dışında dediğin gibi yap.

çok hızlı yürüyosun deme bence de, kafanda belli bir şablon olmasın doğrudan git yardır...

Uzerlerine turnusol kagidi at. Buyuk ihtimal kendi ana dillerinde tepki gosterecekler ilk olarak. Oradan hangi millet'ten olduklarini anlarsin. Hem konusacak bir konu da cikmis olur.

ya direk gitsen naber merhaba desen bir sorun olmaz bence. benim eşim yabancı insanlar bunu hep yapıyor, biz de cevap veriyoruz. ben de eşimin memleketlisi olabilme potansiyelindekilerle durur konuşurum bazen.

ingilizce konuşuyorum. ne zamandır buradasın dediğimde verdiği cevaba göre zaten türkçe bilip bilmediğin anlıyor insan.

ikinci sorun: tayvan da olabilir mesela. o yüzden senin nostradamus olmadığını bildikleri için en mantıklısı sormak. "nereden geliyorsun?" yeterli.

bence o şeyler ssg'nin kafasındaki sözlük planıyla uyuşmuyor ve o yüzden bu şekilde rafa kaldırıldı. mesela eksi++ reklamları otomatik dön bebeğim yapıyordu falan. yani ssg kadar akıllı bir adamın bu bahsettiğin şeyleri öngöremeyeceğini düşünmüyorum. şu an bu dediklerin yoksa sebebi onun bunu tercih etmemesidir. yoksa geliştiricilere haber vermek ne kadar zor olabilir ki?

özet: para.

@sen git ben geliyorum;

bu değişimin nedenini sadece para olarak görmek bana sakat gibi geliyor, 99'dan kalma hantal ve geliştirilemeyen bir sistemin yenilenmesinde bir beis görmüyorum o yüzden. bunun tek itkisinin para olacağından şüpheliyim. bir sorun çıktğında yok yere uğraşılması gereken saatler de bunun başka bir nedeni olabilir mesela.

reklamlar konusunda ise, halen daha adblock plus kullanıcıları için özel bir şey yapılmış değil o yüzde ekşi++ olsa da olmasa da reklamsız kullanılabiliyor site. (bunun etik tartışmaları başka bir tartışma konusu)

bir de şu var aklımda, acaba gerçekten de tema yaratıcıları ile ya da geliştiricilerle sözlüğü kodlayanlar arasında hiç mi bir konuşma, yazışma geçmedi? ya da geçti de bizim mi haberimiz yok? birisi bir entry yazdı da ben mi göremedim?

yapılsa bile beta.eksisozluk olarak yapılırdı'e şuan ise beta.ekşi adresi yok. o yüzden.

@westblack;

çalışma prensipleri beta'ya göre yazıldıktan, testlerin hepsi beta'da yapıldıktan sonra herhalde domain isimlerini değiştirmek imkansız/çok zor olmasa gerek.

hah, mesela ekşin hakkında maxwell ne güzel yazmış, her ne kadar sebeplerini açıkça yazmasa da.

(bkz: #32557467)

ntpl de boş durmamış tabii ekşi++ için (bkz: #32553657). tahmin ettiğim gibi, şu dönüşüm yaygarası bitsin, çok daha bol çeşitli uygulamalarla karşılaşacağız anlaşılan. bana bir bardak suda fırtına koparılıyor gibi geliyor ama fazla iyimserliğimden olabilir bu.

sözlük için ufak tefek eklenti-userscript-tema yapan biri olarak cevap vereyim,

her şeyden önce official olmayan eklentiler-userscript'ler ekşi sözlük developer'larını ilgilendirmez. yani sitede bir düzenleme yaparken veya baştan aşağı yenilerken yahu bu eklentiler ne olacak diye düşünmezler.

"düşünmek zorunda mıdırlar, düşünseler daha iyi olmaz mı?" konusu ayrıca tartışılır tabii.

"Merak ettiğim ise şu. Bunca zamandır kullanılmaya alışılan uygulamaların ya da eklentilerin beta üzerinden güncellenmiş hallerinin çalışması neden yapılmadı?"

eksi++ için cevap vereyim mesela, ilk beta çıktığında aklımıza elbette hemen beta versiyonunu çıkarmak geldi fakat uygulama adı üstünde beta. sürekli yapısı değişiyor.

eksi++'ı yazarken basitçe şunu yapıyoruz biz,

"evet burada bu buton var, bu butonun id'si şu, o zaman id'si şu olan butonun altına bizim butonu koyalım. bu butonu tıklayınca gitsin bu sayfayı açsın, şu class'a sahip yapının içindeki yazıyı getirsin"

yani tamamen sözlüğün yapısına bağlı, basit bir butonun yerinin değiştirilmesi bile eksi++'yı etkiler ki bu verdiğim en basit örnek.

kaldı ki beta diye çıkan ilk versiyon sonra birden tamamen değiştirildi. ilk çıktığında eksi++'yı betaya uyarlamaya kalksaydık kafadan çöp olacaktı eklenti.

bu yüzden beta'nın betalıktan çıkmasını, stabil sürüm olmasını bekledik.

makineye at, çıkar. makineye atılamıyorsa kuru temizleme.

aylardan mart : kokar yani, evde makinede yıkanmayacak cins bişiyse kuru temizleme şart.

gider.

çok iyi yapmışsın ne aptallığı.

hayır

aklın daima seçmediğinde olacak.
doğru karar mı zaman gösterecek yaptığın kararın arkasında dur, zamanla gör.

Odtu makinedeyim, buradaki insanlarin yarisi sana yok yav burasi bok gibi diyeceklerdir cunku etrafimdan biliyorum bu adamlar ideal ugruna degil de muhendislik olsun guzel universite olsun diye gelmisler, onceki tercihleri ya elektronik ya baska bir sey. Ama 2de ve 3de baba dersleri gorunce hepsi cil yavrusu gibi dagiliyor, basliyorlar sovmeye. Odtu makina, bu arada a ile yazilir odtude, gonlu makinede olmayana cok ters bolum. isletme ile makina arasinda kaldiysan zamaninda, iyi ki gelmemissin. 3 yil once tum tercihleri makina olan birisi olarak bana sorarsan, cok memnunum. Herkes boyle mi, hayir yarisi pisman.

Sen anladin onu.

2 bölümün de müfredatını iyi bildiğim için konuşuyorum; hayatının en güzel kararını vermişsin. birinde akıl hastanesine yatma ihtimalin vardı, diğerinde türkiye'de okuması en kolay ve en çok para eden bölümde okuyorsun. zaten türkiye'de hangi bölümü bitirirsen bitir temelde yaptığın şey işletmecilik oluyor :)

evet.

adra, düşünme artık bunları hocam. bitti gitti. bırak, sal gitsin. tatmin olmuyorsan çap veya yandal'a falan kastır.

ne aptallığı arkadaş? resmen kıyısından dönmüşsün hatanın.. aynen böyle devam, napacaksın makinede?

not: makine mühendisiyim.

az daha hayatın kararıyormuş. iyi yapmışsın
mühendisim

www.ted.com

şimdi bulamayacağım ama bi adam vardı everest'e tırmanırken çığ düşüyor. önce ölüyor sonra tekrar diriliyor, çadıra geri geliyor falan. orada bulunan beyinle ilgili bi doktor, bu süreç içerisinde neler olmuş olabileceğini anlatıyordu.

edit: aha buldum: www.ted.com

The Tenant (1976)

Roman Polanski ustanın filmi. İzlediğim en iyi psikolojik gerilim filmidir.

6. his

oldboy.

Donnie Darko

Mr. Nobody

biraz daha basit psikolojik filmler arıyorsunuz anladığım kadarıyla. o nedenle the tenant veya donnie darko'dan uzak durun derim, aradığınız filmler onlar olmayabilir.

örneklediğiniz filmlere yakın olan identity filmi var mesela, her şeyi teker teker anlata anlata gitmişti film. sürpriz son diyordu falan ama çok da üzerine düşünülmesine gerek kalmıyordu.

4 senedir mi aşıksın son bir haftadır mı?

muhtemelen kafanda yarattığın adam tipine inandın.

sen aşka aşıksın. git sosyalleş biraz. somut insanlara aşık ol.

sevgiler.

izafi +1

kedi değilsen marttan kaynaklı değildir.

bir kez gör her şey çok farklı olacak. görüşmeye çalış. gerekirse uzaktan gör.

Buyuk takinti, fazla mukemelliyetci olmadan cevrendeki insanlara biraz sans ver.

Ben karateci olurum.

bende şöfer olayım

ama önce planı at ona göre.

karateci kaç para alıyor?

para eşit dağıtılacak. 7 sülalene yeter hacı raad ol.

@giggs

hacı önce bi ekibi toplıyalım bi dur.

komputerci olabilirim 2. sınıf bilg. müh. planın detaylarını pmlemeni bekliyorm

hacı aşçıyım işine yarar mıyım?

planı merak ettik. burada söylesen? belki bizde yaparız ayrı ayrı yerlerde.

ben yokum, hangi kafayla yapacaksın :) saglam kafa lazım o plana :P

boksör olmaz mı? karateci dövmüşlüğüm var... referanslarım sağlam. arkamda bağcılar kardeşliği de var.

ben de biri geldiğinde ıslık çalarım?

benden daha seri, daha iyi slalom yapan, zor durumlarda hızlı ve doğru karar veren ve çok güvenli bir araç süren kimseyi bulaman!

ben de kötü adam olabilirim. hepinizi öldürmek için bol parası olan ve arada saçma sapan kahkahalar atan, ama en sonunda acınası bi yüz ifadesiyle ölen adam var ya, o işte.

pardon yau ben film falan çekicez sandım.

1-2-3 tutuyor 4 olmam ama

ben kız kontenjanına dahil olmak istiyorum, nefes alıyorum.

ikisine de yaz. ama ben tumblr diyorum.

tumblrda daha çok takipçi edinirsin, ama yaş ortalaması ve ciddiyet bakımından istediğin gibi bi kitle olur mu bilemem. daha çok twitter havası var bu aralar. blogspot daha ciddi ama kullanması da takipçi olayı da zor oluyor sanırım. ben kullanamadım, benim yeteneksizliğim de olabilir bilemedim.

sorularının cevabı tumblr.

edith piaf: ama bence tumblr açan erkek geydir.

iyi ki doğdun po

doğum günün kutlu olsun tinki vinki ^^

nice senelere dipsy.

www.youtube.com


:)

mutlu yıllar lala

nice yıllara yip yip _.._

sağlıklı ve huzurlu nice yıllara

iyki doğdun yueeeeeeeeee
iyki doğdun yueeeeeeee
iyki doğdun iyki doğdun mutlu yıllaaaaaaaaaaaar sanaaaaaaaaaaaaaaaağ
<3

Doğum günün kutlu olsun mutlu ol senelerce.sana boncuktan kuş yaptım konacak pencerene .

hepi börtdey tu yu

oz ama arkasindan the wire almak sartiyla

the wire'ı daha izlemedim ama herhangi bir kıyasa gerek duymadan oz izleyebilirsin.

ikisi de eşit

The Wire!

the wire kesinlikle. ikisini de seyrettim ancak the wire bambaşka.

the wire tabiki.
carpilirsin.

wire downloading started.

tek seçenekse the wire; ancak oz üzerine the wire seyretmenin keyfi bambaşka bilesin

OZ.

The Wire ilk sezonu izledim o kadar övüyorlar ama ben pek beğenmedim. OZ'la Wire'ı karşılaştırmam bile.

bence en iyi sıralama

oz, wire, deadwood, six feet under. bu seriyi 30'dan önce bitirmek askerlik, sünnet kadar elzemdir:)

oz: action-adventure
the wire: simulation

sen ne dersen de, intiharlık olmadıkça sana ilaç yazıp "üç hafta sonra gel" diyecektir. dediklerini dinleyeceğini bile sanmıyorum. on dakika nedir abi... yine de sen kendi teşhislerini söyleme. gıcık olur. ben olsam, ben de olurdum.

Kağıda yazmak çok iyi oluyor. Kağıdı doktora da verebilirsin hatta. Zaman açısından iyi oluyor.

Kendinde şüphelendiğin durumları doktora söylemen da çok iyi olur bence. Ayrıca bir çok borderline k. teşhisini kendisi koyarak doktora gidiyormuş, borderline k. ile ilgili bir makalede okumuştum.

Yıllar önce ben de teşhisimi kendim koyup gittim ve doğruydu maalesef.

İlk görüşmede daha çok zaman ayırabiliyorlar bazen, ama durumları uygunsa tabii. O kadar kısa sürede teşhis koyamaz zaten, ki teşhis koyulsa da psikoterapi gereken durumlarda yapacakları bir şey olmuyor genelde.

hiç kimsenin 10 dakikada koyduğu teşhise güvenme. devlet hastanelerinde bu durum zaten çok kötü. çok bir şey de bekleme. sana hasta olsan da olmasan da ilaç verip yollıycak.

günlük hayatını olumsuz etkileyen durumları kısaca özetle. bir de en son bir kaç sene önce devlet hastanesine gittim, psikiyatride 10 dakika falan değildi.zaten oturup uzun uzun hayatını anlatmayacaksın, sadece olumsuz yaşadığın durumları özetle, aşırı cinsel istek, alışveriş yaparken kontrol kaybetme ya da ölüm korkusu, üstünlük hissi artık neyin varsa. sonra da son zamanlarda hayatında bu belrtiler yüzünden yaşadığın çok olumsuz bir olayı örnekle, alkol komasına girdim ya da evden çıkamıyorum ya da düşüncesizce cinsellik yaşıyorum gibi. kağıda falan yazmayın.bir de zaten sizinle benzer belirtiler yaşayan bir dolu insan görmüş doktor kişi, siz tam ifade edemedim diye düşünseniz de o kastettiğinizi anlıyor, eğitimi bu.

teşhisini koyduğunu söyleme, madde madde sende varolan durumları anlat. diğer türlü yazacakları ilaçlar belli.

karakoy de katlı otopark var orası yakın benoğa ya

karşısındaki sokağa gir, köşkeroğlu'nun üstünde kocaman katlı otopark var.

attım. duyuruyu silme.

ben geldim :)

@magia mesaj attım.

psikolog. net.

bilimsel bir yöntem söyleyeceğim; sinirlendiğin zaman oturmayı dene... daha rahat sakinleşmeni sağlayacaktır. tabi uzman desteği de önemli...

uzman yardımı bence de..
neye ve neden sinirleniyorsun genelde?
memnun değil misin hayatından?

mesela biri patavatsız bir şaka yapıyor sinirleniyorum. Bugün benim arkadaşların bir arkadaşı geldi yanımıza. normalde arkadaşlarımla şakalaşırım gülerim burada sorun yok ama baktım çocuk benim hakkımda şaka falan yapıyor, orada yine aynı duruma düştüm.

sağlam bir dayak yemen şart. bi daha sinilenince "gene ağzımı burnumu dağıtmasınlar" diye korkuyla karışık caydırıcı düşünceler ile kontrol etmiş olursun.

2 bira senin sorununu çözer.

yapı meselesi sanırım. Tahammül eksikliği çokca. Bende aynı durumdayım tolere edip görmezden gelemiyorum bazen. En kolayı sinirlenmek, zor olanı sakin kalabilmek.

pasaporta kaydettiremez. iki yılda yalnızca bir kayıt yapılabiliyor. onun dışında alıcı bulamama sorunu var. burada duyuruda bile aynı duyurular defalarca açılıyor. iPhone 4s satıyorlar falan.

Pasapoorttaki giris cikis damga ve tarihleri net okunmuyorsa emniyete gidip bir belge aliyorsunuz.
Iki yilda bir kayit yapiliyor.
Imei numarasi ve kayit sureci sancili, turlu sahtekarliklar dönuyor.
Internette magduriyetler hakkinda bolca yazi var.

Satacak, kullanmayacak.

isviçre'de elektroniğin ucun olduğunu sanmıyorum. Uzakdoğudan falan daha ucuza alıp satıyorlar.Elinde kalabilir, önce satacak insan bulsun ya da başka ürünler denesin bence, kindle falan belki.

kayıtsız telefonu tableti almak istemeyebilir insanlar işte. alsalar da ucuza kapatmak isterler bak kayıtsız vs. gibisinden... karşılaşacağı zorluklar bunlar.

isvicre pahali, kar edemez, etse de cok cuzi olur. Ugrasitigina degmez.
Telefon vs icin pasaport kaydi vs.
Diger urunler icin kargo ve gumruk riski.

isviçrede apple ürünleri ucuz diye biliyorum.

Alici bulmakta zorlanir. Cunku bu iste sahtekarlik diz boyu, guven sorunu var.

Geçti onlar parayı vuran vurdu 2000+ satılırken şimdi getirse her taraf ABD malı iphone doldugu için maliyetine bile zor satar, girsin baksın forumdonanım vs sitelere sakın iphone getirmesin, ipad zaten abd den getirilmediği sürece avrupa ile türkiye arasında 100 lira oynuyor , isviçreden saat vs getirsin...

çalışmayan adamın işten çıkarılmaması için bir sebep var mı?

adam çalışmıyorsa senin yapacak bir şeyin yok. elinden geleni yap adam için. o kadar. gerisi onun derdi. işten atılmasını da siklemesin kendisi o halde.

ürkütücü senaryolarla durumun vehametini anlamasını sağla. senaryodan kasıt.

bak kaç yaşındasın ,bu yaştan sonra iş bulmak zor, dışarıda işsizlik var, kovulmanın eşiğindesin, zaten bahane arıyorlar, eğer kronik bir yorgunluk-rahatsızlığın varsa söyle yardımcı olayım ama sen de kendini bu kadar salma. gibi

Raporu adımlara bölebilirsin. "Şu kadarını yap, iki saat sonra vakit ayırıp bakacağım, sonrasını o zaman konuşuruz" diyebilirsin. Böylelikle neredeyse saat başı takip edip adama illallah dedirtip en sonunda yapmasını sağlayabilirsin. Bakarsın bir noktadan sonra utanmaya başlar, yapayım bari der.

Belki de bu senin için de ayrı bir sınavdır. Tembel birini çalıştırabilmeyi başarırsan başka terfiler de seni bekliyor olabilir.

madem o kadar çalışkansın, iyilikseversin, patronlarını da çok seviyorsun onun işini de sen yapmalısın.

hacı adama durumu inceden izah et, kırmadan açıkla yani.
baktın olmuyor adamın hak ettiği bir durumla karşılaşması kadar doğal bir şey yok.
sen elinden geleni yaptın.
iş hayatında iyi insan olmak yetmiyor.

general, cellular data, off.

türkçesi: genel, hücresel veri, kapat.

2 tabii ki.

çizgi romanı okuyorum hatta şu anad 13. sayının çıkmasını bekliyorum diziyle de eş zamanlı olarak gidiyorum. çizgi roman+1

oyununu oynayın :)

Samsung'un şarjı diğerlerine göre iyi gidiyor ama kamera kalitesi düşük. Ama ucuz modellerini bilmiyorum açıkçası, üst modellere göre bu.

Sen fiyat söyle de ona göre yorum topla. "hangi arabayı alayım" gibi soru olmuş şu anki haliyle.

Sıfırlarının uçmakta olduğunu görüyorum ve o kadar parayı vermek saçma geliyor. O yüzden dediğim gibi ikinci el olabilir ki gördüğüm kadarıyla onlar da 500-1000 ya da 1500 arası. İkinci el iyi temiz bir şey bulursam 1000'i geçmemeye çalışacağım.

mesela şöyle bir şey buldum: www.sahibinden.com ama işte marka ve modele ait bir bilgim olmadığından bilemiyorum.

iPhone 4s

xperia go ya bi bak.

teşekkürler, her ikisini de inceleyeceğim.